10 Nisan 2012 Salı

İyontoforez(Galvanoterapi) Cihazı Yapımı ve Kullanımı

ÖNEMLİ GÜNCELLEME(21 Şubat 2015)

Bu cihazı yapmaya niyetliyseniz ve bu nedenle bu blogu ziyaret ettiyseniz blog yazısının yanında bu konuda çalışmaları olan Doç. Dr. Murat Pehlivan'ın uyarılarını mutlaka dikkatlice okuyun. Kendisi birazdan okuyacağınız blog yazısını inceledi ve gerekli uyarıları yorum olarak yazdı. Ben de herkesin okuması gerektiğini düşündüğüm için bu yazının en başına ekledim.

Sağlıklı günler.



Doç. Dr. Murat Pehlivan'ın 20 Şubat 2015 tarihli yorumu:
Herkese Merhaba,

Zaman zaman bu bloğu takip ediyorum. Birkaç önemli ve dikkat edilmesi gereken konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum. Her ne kadar burada anlatılan yöntemin birtakım eksik ve sakıncaları olsa da, en azından hastalar yöntemin işe yarayıp yaramadığı konusunda bu sayede deneyim de kazanıyorlar.

Vurgulamak istediğim konular aşağıdaki gibidir:

1. Bu yöntem palmoplantar hiperhidroz (el ve ayağın aşırı terlemesi) hastaları için on yıldan daha bir süre kullanılacak bir tedavi yöntemdir. Bu nedenle kendi özel kullanımınız için tıbbi standartlara göre tasarlanıp imal edilmiş profesyonel bir cihaz sahibi olmayı planlamalısınız. Şu an için en akılcı çözüm budur. Her gün 1 TL biriktirmeniz durumunda en geç 2 veya 3 yıl içinde yeni ve profesyonel bir cihaz sahibi olabilirsiniz. Pek çok cihaz seçeneği vardır, iyice araştırmalısınız. Tam otomatik olanları tercih etmeniz avantajlıdır.

2. Mutlaka 9 Volt pil kullanınız. Neden mi? Çünkü 9 Volt pillerin iç direnci yüksektir. Biraz kullandıkça bu direnç daha da artar ve sabit akım kaynağı gibi çalışmaya başlar. Kullanımı sırasında zarar verme olasılığı düşüktür ya da yok gibidir. Sakıncası ise pilleri bir süre sonra bitmesi ve yenisi ile değiştirmesi gerekliliğidir. Bu da maliyet demektir.

3. Laptop adaptörü, ışıldak aküsü veya benzeri aküler ile şarjlı pilleri kesinlikle kullanmayınız. Neden mi? Çünkü bu güç kaynaklarının iç direnci düşüktür ve anlık yüksek akımlar verebilirler. Yaptığımız araştırmalarda bazı hastalarda uygulama süresince elektriksel olarak direnç artarken, bazı hastalarda azaldığını gördük. Bu saydığım tipteki güç kaynakları akımı kontrolsüz biçimde ve daha yüksek şiddette verebilir. Böyle bir uygulamada ise sınırlaması olmayacağı için fazla akım geçmesi dokularda hasara yol açabilir. Örneğin, 50 mA akımın doku hasarı yaptığı bilinmektedir. Bir diğer detay da şudur: Elektrotları yanlışlıkla birbirine temas ettirmeniz durumunda pil veya akülerin aşırı ısınıp patlamasına, yangın çıkmasına, şehir cereyanı kullanan adaptörlerin de çok ısınmasına ve yanmasına sebep olabilirsiniz.

4.Elektrik fişine, yani şehir cereyanına bağlı adaptörler veya güç kaynaklarını kesinlikle kullanmayınız. Neden mi? Çünkü şehir cereyanı ile çalışan ve insan vücudundan elektrik akımı geçirecek güç kaynakları bu iş için özel imal edilirler. Daha yüksek kalitede ve daha farklı koruma özellikleri vardır. Piyasadan alacağınız bu herhangi bir güç kaynağı bu özellikte olmayacaktır. Herhangi bir arıza durumunda veya şehir şebekesinden anlık yüksek gerilim gelmesi durumunda zarar görme olasılığınız vardır. Kısacası çarpılma veya elektrik akımına kapılma olasılığınız daha yüksektir. Pek çok adaptör denen güç kaynağında varistör denen parçalar kullanılır ve bu parçalar gerilim belli bir değerin üstüne çıktığında iletime geçerek bu adaptörü bozulmaya karşı korur ancak siz o sırada adaptöre bağlı iseniz sizi korumaz.

5. Bazı hastaların kendilerini sabit telefon hatlarına bağladığını ve bu şekilde adeta pil gibi akım uyguladıklarını öğrendim. Sabit telefon hatları hem genlik modülasyolu bir sinyal gönderir, hem de 20-30 mA civarında yaklaşık 45 Volt’ta sabit akım verirler. Bu yüksektir ve sakıncalıdır. Denemeniz kesinlikle önerilmez.

6. Alüminyum folyo kesinlikle kullanmayınız. Neden mi? Çünkü uyguladığınız elektrik akımı nedeniyle alüminyum iyonları çok hızlı bir şekilde vücuda girebilir. Alüminyum zehirlenmesinin pek çok sinir sistemi hastalığı ve bunama ile ilgisi olduğu düşünülmektedir. Bunun yerine tıbbi amaçlı kullanılan krom nikel metal levhalar en sağlıklı olanıdır.

7. http://egetipdergisi.com.tr/text.php3?id=254 adresinde 2006 yılında yayınlanmış bir makaleyi bulabilirsiniz. Bu makaleyi PDF dokümanı olarak indirip mutlaka inceleyiniz. Aklınıza gelen sorular var ise sormaktan çekinmeyiniz, isim ve adresim aşağıdaki gibidir.

Sağlıklı günler dileklerimle,

Doç. Dr. Murat Pehlivan
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi
Biyofizik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
Telefon: 0 533 7724767
e-posta: murat.pehlivan@ege.edu.tr


İyontoforez(Galvanoterapi) Cihazı Yapımı ve Kullanımı

 

Merhaba elleri ayakları durduk yere terleyen güzel insanlar.

Yıllardır neler çektiğinizi biliyorum. Sizi en iyi ben anlarım. Bu sorunu çözmek için bir çok yöntem denedim, bir çok krem ve ilaç kullandım, hatta ameliyat olmayı bile düşündüm ancak refleks terleme riskine girmek istemedim(ETS ameliyatı olup pişman olanların buluştuğu bu forumu inceleyebilirsiniz). Sonra iyontoforez yöntemini keşfettim ve uygulamaya başladım. Olumlu sonuç alınca da herkesin anlayabileceği şekilde anlatayım dedim.

Söylemeden edemeyeceğim, ben doktor değilim. Sadece iyontoforez tedavisinden olumlu bir sonuç almış bir bireyim. Bu nedenle uyguladığım yöntemi detaylı olarak anlatıyorum. Uygulayıp uygulamamak tamamen okuyucunun kendi tercihidir ve doğrudan veya dolaylı şekilde oluşabilecek sıkıntılardan sadece okuyucunun kendisi sorumludur.

Bu yöntem her ne kadar yan etkisi yok denecek kadar az olsa da bir uzmana başvurmadan uygulamamanız gereken bir yöntem. Aşırı terleme(hiperhidroz) 2 çeşittir. Primer hiperhidroz ve sekonder hiperhidroz. Eğer sekonder hiperhidrozunuz varsa terlemenize bir hastalık sebep oluyor demektir. Bu hastalık tedavi edilerek terleme ortadan kaldırılmalıdır. Ancak primer hiperhidroza sahipseniz terlemenize bir hastalık sebep olmuyordur ve terlemeyi ortadan kaldırmak için bu yöntemi kullanabilirsiniz.
Kısaca, önce bir doktora muayene olup, terlemenize neden olan bir hastalık tespit edilirse tedavi olun. Eğer bir hastalık tespit edilemezse, yani primer hiperhidrozunuz varsa bu durumda doktora iyontoforez tedavisi olmanızın bir sakıncası olup olmadığını sorun. Eğer bir sakıncası yoksa isterseniz sizi iyontoforez tedavisi yapılan bir hastaneye yönlendirmesini isteyin, isterseniz de tedaviyi kendiniz uygulamak için okumaya devam edin.

Ayrıca elinizde veya ayaklarınızda herhangi bir cilt probleminiz varsa lütfen bunları uygulamadan önce bir cildiye uzmanına gidip derdinizi anlatın, cilt probleminiz için bir tehlike oluşturup oluşturmayacağını öğrenin.

Dikkat etmeniz gereken bir nokta daha var:

Bu yöntem hamilelerde, kalp hastalarında(özellikle kalp pili kullananlarda) ve implantı olanlarda kullanılmamalıdır.

İyontoforezin mantığını açıklamak gerekirse; elektrik akımı ile deri altına iyonize maddeler vererek, onları bir süreliğine çalışamaz hale getirmek diyebiliriz.

Nasıl yapacağını nereden başlayacağını bilemeyenler için kısaca kurduğum basit sistemi anlatacağım. Lütfen üşenmeyin ve yazıyı sonuna kadar okuyun.

Daha önce iyontoforez yöntemini internette araştırdıysanız pahalı iyontoforez cihazlarına rastlamışsınızdır. Ancak o cihazların yaptığı işi yapan bir sistemi çok az masrafla kurabilirsiniz.

Ve bu sistemi nasıl kuracağınızı araştırdıysanız, internette elektrikle çalışan bazı sistemler görmüşsünüzdür. Evet şarj aletleri ve adaptörlerle de bu işi yapabilirsiniz, ancak bu hayatınızı riske atmak anlamına gelir. Elektrikle şaka olmaz. Bu nedenle ben pil kullanıyorum ve kafam rahat. Gayet ucuz ve tehlikesiz bir yöntem. Oh mis.

Adaptörlerle şehir cereyanını kullanıp kendinizi riske atmayın. Ayrıca "bu kaç voltmuş, şu kaç ampermiş, bunu kullansam işe yarar mı ki?" gibi sorulardan da kurtulmuş olursunuz.

Kendim kullandığım malzemeleri yazacağım. Alternatif şeyler kullanabilirsiniz tabii ki.

Malzemeler:

- Alüminyum folyo
- 2 adet 9 voltluk pil (almışken Duracell, Energizer, Varta gibi kaliteli bir marka alırsanız çooook uzun süre kullanabilirsiniz)
- 2 adet plastik kap (yoğurt kovaları bu iş için üretilmiş gibidirler)
- 2 adet krokodil kablo

Yapılışı:

Yoğurt kovasının içine bir miktar alüminyum folyo koyun. Ancak koyduğunuz alüminyum folyonun küçük bir kısmı dışarıda kalmalı. Buradan da kabloları bağlayacağız. Şu şekilde:



Resimde de gördüğünüz gibi, kaplara el veya ayaklarınızı koyduğumuzda alüminyum folyo ile doğrudan temas etmesin diye, içine birer parça bez koyduk. Çünkü elektrik akımını metalden değil sudan almamız gerekiyor. Kabın son hali şöyle oldu:



Bu kaptan bir tane daha yapmanız gerekiyor tabii ki.

Şimdi pilleri bağlamaya geldi sıra. Pilleri seri bağlamanız gerekiyor. Bu şekilde 9+9=18 voltluk elektrik elde etmiş oluyorsunuz. Pillerin bağlanma şekli için resme bakabilirsiniz:




Ve şimdi de pilleri kaplara bağlıyoruz:



Tebrikler, iyontoforez cihazınız kullanıma hazır!

Kullanılışı:

Her şeyden önce bu yazının başında kalın ve renkli yazılmış uyarı okunur ve iyontororez uygulamanızı engelleyecek bir problem olmadığına kanaat getirilir. Eğer problem varsa yapılan iyontoforez cihazı parçalara ayrılıp çöpe atılır, bir uzmana başvurulur.

Seanslardan önce üzerinizdeki metal takılar vs. çıkarılır.

Eğer elinizde veya ayağınızda yara varsa su geçirmeyecek şekilde yarabandı ile kapatılır. Yoksa canınız çok yanabilir. Hele benim gibi tırnak yeme alışkanlığınız varsa bazen tüm parmak uçlarınızı bantlamanız bile gerekebilir.

Sistemi kurduktan sonra elinizi koyduğunuzda ıslanacak kadar su koymanız yeterli. Elinizin tamamının suya girmesi gerekmiyor.

Kaba elinizi sokarken hafif bir acı hissedebilirsiniz. Bu kişiden kişiye değişiyor. Daha az acı hissetmek için şöyle bir şey deneyebilirsiniz:

Önce bir kaba elinizi sokun. Buraya kadar üzerinizden akım geçmediği için bir şey hissetmeyeceksiniz zaten. Diğer elinizi diğer kaba soktuktan sonra akım geçmeye başlayacak. Diğer elinizi suya sokarken önce avucunuz değecek şekilde yavaşça daldırın. Sonra yavaşça elinizin tamamını suya sokun. Çünkü ilk olarak parmaklarınız suya girerse daha çok acı hissedersiniz.

Kaba elinizi soktuktan sonra 10-15 dakika bekleyin. İlk aşamayı tamamlamış oldunuz. Şimdi akımı tersine çevirip tekrar ellerimizi sokmamız gerekiyor. Bunun için isterseniz kapların yerini değiştirin, isterseniz de kaplara bağladığınız kabloların yerlerini değiştirin. Akım yönünü değiştirdikten sonra bir 10-15 dakika da böyle beklemeniz yeterli. Seansların süresini "daha etkili olur" diye düşünüp daha fazla uzatmayın, kendinize eziyet etmeyin.


Elleriniz için ilk seansı tamamladınız. Şimdi eğer ayaklarınız da terliyorsa aynı seansı ayaklarınız için uygulayın.

Tebrikler! Bugünlük bu kadar yeter.

Ancak bir konuda anlaşalım. Ellerinizin veya ayaklarınızın anında kupkuru olmasını beklemeyin. Hatta ilk günlerde eskisinden daha çok terleyebilirsiniz. Sabırla ve kararlılıkla tedavide devam edin. Bazı kişilerde etkisini hissetmek için 2 hafta veya daha uzun bir süre gerekebiliyor.

Şimdi seansların zamanlaması nasıl olmalı onu konuşalım.

Seanlar nasıl olmalı?

Bu yöntemi uygularken seanslar arasındaki zamanı yavaş yavaş arttıracağız. Bir süre sonra haftada bir seans uygular hale geleceğiz ve bu şekilde yaşamımıza devam edeceğiz.
  • İlk 5 gün boyunca her gün bir seans uygulayın.
  • Şimdi 1 gün ara verin
  • Ertesi gün 1 seans daha uygulayın
  • Şimdi 2 gün ara verin
  • Ertesi gün 1 seans daha uygulayın
  • 3 gün ara verin
  • Ertesi gün 1 seans uygulayın
  • 4 gün ara verin
  • Ertesi gün 1 seans uygulayın
  • 5 gün ara verin
  • Ertesi gün 1 seans uygulayın
  • 6 gün ara verin
  • Ertesi gün 1 seans uygulayın ve bundan sonra haftada bir seans uygulayarak devam edin.
    İsterseniz terlemeniz istediğiniz seviyeye ulaştıysa tedaviye 2 haftada bir seans olacak şekilde, hatta ayda bir seans olacak şekilde de devam edebilirsiniz. Bu kişiden kişiye göre değişir ve sizin için gerekli olanı en iyi siz bilirsiniz.


    Aslında tedavinin sürekli devam etmesinin gerekliliği konusunda farklı görüşler var. Bazı uzmanlar tedavinin yukarıda anlattığım gibi sürekli tekrarlanması gerektiğini savunurken bazıları ise terleme yok olduktan sonra tedaviyi bırakmak gerektiğini savunuyor. Zaten genellikle bir süre sonra artık ellerinizin terlediğini unutmaya başlıyorsunuz ve tedaviyi uygulamaya ihtiyacınız kalmıyor. Tabii ki aylar sonra bile ani bir duygu değişimiyle, bir heyecanlanmayla tekrar terlemeye başlayabilirsiniz. Bu çok normal. Eğer tedaviye devam etmemeyi tercih ettiyseniz ve aylar sonra terlemeye başladıysanız, tedaviyi kesmenizi savunan uzmanlara göre bu durumda yapmanız gereken şey; ter bezlerinizin tamamen onarılması için vücudunuza 1 ay gibi bir süre tanımanız. Bu 1 ayın sonunda tedaviye ilk kez başlıyormuş gibi en baştan başlayabilirsiniz.



    İlk günler biraz zorlanabilirsiniz. Elleriniz sudaylen kaşınacak, acıyacak vs. ama sonraki günlerde alışıyorsunuz ve eskisi kadar rahatsızlık hissetmiyorsunuz.

    Eğer cildiniz çok hassassa ve aşırı tahriş oluyorsa nemlendirici kremlerden faydalanabilirsiniz veya cildiye uzmanına gidebilirsiniz.

    Ayrıca yazının başında rekli olarak yazdığım uyarıyı göz önünde bulundurup bu yöntemi öyle deneyin.

    Geçmiş olsun!